Çanakkale 18 Mart Zaferinin Yüzüncü Yıldönümünde Aziz Şehitlerimizi Rahmet Ve Minnetle Anıyoruz

“Allah yolunda öldürülenlere “Onlar ölülerdir” demeyin. Hakikatte onlar diridirler. Fakat siz anlayıp bilemezsiniz” (Kur’an-ı Kerim, Bakara suresi 154. Âyet)

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, 
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! 
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! 
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. 
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... 
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. 
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? 
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın. 
…
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, 
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

Tam yüz yıl önce 18 Mart 1915’de Kahraman Türk ordusu, Birinci Cihan Harbinin en muhteşem zaferlerinden  birini kazandı. Rusya ile denizden irtibat kurmak suretiyle büyük savaşı lehine çevirmeyi amaçlayan İtilaf devletlerinin Çanakkale Boğazının dış istihkamlarına yaptıkları saldırılar sonrasında payitahtın Anadolu’ya taşınması bile düşünülüyordu.

Ancak bir büyük gerçek unutuluyordu: Kahraman Mehmetçik. 18 Mart 1915’de İtilaf devletlerinin Bouvet, Ocean, Irresistable gibi debdebeli savaş gemileri Çanakkale Boğazının sularına gömüldü, Agamemnon, Inflexible ve diğerleri savaş dışı kaldı. Cevat Paşa’lar, Esad Paşalar ve Seyit Onbaşılar gibi binlerce kahramanıyla İtilaf devletlerinin Çanakkale Boğazını geçme girişimlerine denizden ve karadan geçit vermeyen Ordumuz, daha sonra da Gelibolu yarımadasında cereyan eden kara savaşlarında dünya savaş tarihinin en büyük savunma zaferlerinden birine imzasını attı. Çanakkale Geçilmez” sözünü zihinlere kazıdı.

Millî Mücadelenin önderi Gazi Mustafa Kemal kara savaşlarında, Arıburnu’nda, Anafartalar’da, Conkbayırı’nda gösterdiği olağanüstü kumandanlıkla dünya savaş tarihinin en büyük komutanları arasına adını yazdırdı.

Türk Ocaklarının kuruluşu için büyüklerine başvuran 190 Tıbbiyeli dahil onbinlerce vatan evladı, dünyanın çeşitli yerlerinden toplanarak karşılarına çıkarılan  Haçlı ordusunun saldırısına karşı göğüslerini siper ettiler ve şehadet şerbetini içtiler. 25 Nisan’dan 9 Ocak 1916’ya kadar süren kara savaşlarında 60 bine yakın şehit veren, 100 bine yakın askeri sakat kalan ordumuz dünya savaş tarihine geçen büyük bir destan yazmıştır.

Bu emsalsiz zaferin kahramanları, şehitlerimiz ve gazilerimiz, dünya durdukça Büyük Türk Milleti tarafından minnet ve şükranla yad edilecektir.

Onlar, bastıkları yeri toprak diyerek geçmediler, bu vatanı bizlere emanet eden ecdadı incitmediler.

Yürekten inanıyoruz ki bugün de, yarın da Türk milleti ve gençliği,  bu büyük kahramanları asla unutmayacak,  bu cennet vatanı kimseye vermeyecektir. Ruhları şad olsun.

TÜRK OCAKLARI GENEL MERKEZİ