TÜRK OCAKLARI

GENEL MERKEZİ

Mübarek Bin Aylar

“ O kadir kıymetli Kuran, BİN AYDAN (84 yıl=ömür) daha hayırlıdır ( Kadir 97/3).”

 

İnsan dünyaya kuranı okuyup anlamak için gelmiştir

Bir insanın çapı ve aklı zaman algısıyla ortaya çıkar; insan algıladığı zaman kadar büyüktür.

 

HESABI SORULACAK ZAMAN BİN AYDIR.

 

Zaman insana verilen en kıymetli rızıktır, nimettir, emanettir, her rızık gibi mahduttur ve hesabı sorulacaktır. Ya ihanet edersiniz, ya sadakat gösterirsiniz. Zaman şuuru onun değerini bilmek, israf etmemektir.

 

 “ Mahşerde herkes, “zamanını nerede tükettin?” sorusuna cevap vermeden yerinden ayrılamaz (Hadis).

 

Yaşadığınız çağın ne olduğu değil, sizin o çağda ne olduğunuz önemlidir. Tarih tekerrürden ibaret değildir. İnsan avare kasnak olamaz.

Zaman bizim tarlamız, biz cenneti ve cehennemi zamanın içine ekiyoruz

Kullukla ilgili iyi amel hesabımızı sadece üç aylardan, ramazandan veya kandil gecelerinden de vermeyeceğiz.  Ömrün tamamından, yani BİN AYDAN vereceğiz

 

SALİH AMEL

 

Bu dünya sınav, ahiret not alma yeridir. Ağırlıklı puanlar salih amellerden alınacaktır (Salihat). Namaz, oruç gibi ameller Salihat değil, Hasenattır (güzel amel). Salih amel, sosyal içerikli ameldir, bir sosyal yamukluğu düzelten ameldir. Kendisiyle değil, üçüncü şahıslarla ilgili olan ameldir. Kişinin sağlığında bizzat kendisinin yaptığı ameldir.

 

ÜÇ AYLAR HADİSLERİ

 

Üç aylar ile ilgili iki hadis rivayet edilir:

  1. Hadis: “Ey Allah’ım! Recep ve Şabanı bize mübarek kıl, bizi ramazana kavuştur (Ahmet b. Hanbel, (Müsned,)
  2. Hadis: “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” (aclûnî, keşfu’l-hafâ)

1. hadisi Buhari ve Müslim sahih bulmamış, İmam Hambel’den önceki 9 hadis derlemesinde de bu rivayet yer almamıştır.

2. hadis rivayeti ittifakla uydurmadır. Allah’ın ayı mı olur? Tüm aylar Allah’ındır. Zaman mahlûktur ve Allah zamanı yaratandır. Allah, insan gibi zamanın içinde değildir ki... Zaman Allah’ın içindedir.

Üç aylar birer gelenek haline gelmiştir. Hadisler sahih olmasa da kutlanması çok önemli bir toplumsal ibadettir. Ama bu toplumsal hassasiyeti ömrün geriye kalan kısımlarına da yaymak kaydıyla.

Kandiller güzelliklerimizdir, ancak gelenekseldir.

Üç aylar mübarek de, kalan aylar ne? Elbette zamanın tamamı mübarektir. Hayır olan Allah hayır yaratır da ondan.

İki sıhhati şüpheli hadisten önce, BİN AY kutlaması sahihtir, kuranda yer alır ve ayetle sabittir. Bin aylarda melekler ve ruh Allah’ın izniyle bütün emirlerle birlikte inerler de inerler, insanlığın selameti için, sonumuzun aydınlık olması için.

Allah’a inananlar için BİN AYLAR mutlaka kutlanmalıdır.

 

HARAM AYLAR

 

Kuranda Zilkade, Zilhicce ve Muharrem hac ayları olarak zikredilir. Hac mevsimini kabileler arasında savaşsız geçirmek için bir pakt olarak, ticari bir tedbir olarak ve güvenlik amaçlı uygulanmaktaydı.

Tevbe ve Bakara’da değinilen haram aylar bir kutsal olarak değil,  geleneğin bir haberi olarak verilir.

 

RAMAZAN VE ORUÇ

 

Ramazan, bu ayda indirilen Vahyin oruç tutarak kutlanması ayıdır. Böylece maddi alanın azaltılıp, manevi alanın çoğalması amaçlanmaktadır.

Ramazan, akleden kalbin yıllık bakımıdır. Akıl, kalp, vicdan ve iradeye abdest aldırmaktır. “Midem sen arkaya dur, aklım ve kalbim sen öne geç” demektir. Oruç bedene haddinin bildirilmesidir

Oruç insanı sorumlu kılar; takva insanın sorumluluk bilincidir. Sorumsuz insan kendini israf eden insandır.

Oruç terk etmek ve tutmaktır: Oruç: ruhu tutup-nefsi terk etmek, geçiciyi terk-kalıcıyı tutmaktır. Namaz beş vakit, oruç bir ay kendini tutmaktır

Ramazan, vahyi anlamak yaşamak ve hayata sokmak için, alt yapının yıllık bakımıdır, onarımıdır.” Ey insan midene doldurduğun kadar insan değilsin,  kafana kalbine doldurduğun kadar insansın” der.

Bu din ibadet dini değil, ubudiyet ( sorumlu kulluk) dinidir.

Hasenat olarak iki unsur var; namaz ve oruç. Salihat tarafı ise: Kuran okuma, yaşama ve anlatma. Salihattan biri de infak; zekât, fıtr ve sadaka ile paylaşmayı çoğaltıyor.

Sadece namaz ve oruçla geçirilen ramazan da, aylar da, yıllar da, gereği gibi değerlendirilmiş sayılmaz. İslamiyet ibadet dini değildir, ulûhiyet dinidir

Vahiy, Allah Resulünü Hira’dan insanların arasına indirdi. “Ey içine kapanan kişi, kalk ve uyar (Müddessir 74/1-2).”

“Bu ilahi kelam müttekıler için hidayet kaynağıdır (sorumluluk bilinci taşıyanlar için) Bakara 2/2.”

İbadetler insanın yücelmesi içindir. İbadetler amaç değil araçtır; insana ebedi mutluluğun yolunu gösteren araç. İnsanı tamir eden ve iç dünyasını zenginleştiren araçlardır. O halde üç ay, bir ay, ya da bir geceye mahsus olmamalı. İbadetler bir ömrü (BİN AY) kapsamalı.

 

ÜÇ AYLAR TESBİHATI

 

Tesbih, varlıkların yaratılış amacına uygun olarak hayatlarını sürdürme işidir. Mesela rüzgârın esmesi rüzgârın teşbihidir. Tesbih Allah adına hareket etmektir.

Araştırma görevlisinin teşbihi bilimsel çalışma yapmaktır, bu onun tespihidir.

Bu anlamda tesbih aynı zamanda ibadettir; “ma hulika leh” yaratılış anlam ve amacına uygun yaşamaktır.

Tesbih, hikmetli davranmaktır, doğru hükümdür, olması gereken yerde olmaktır. Tesbih adil olmaktır, zalim olmamaktır.

Şuurlu varlıkların tespihinde bilinç=şuur şartı aranır. İnsan da şuurlu varlıktır, tesbihini bir anlam ve amaç için yapmalıdır.

Tesbih sayı taşı veya boncukla Allah’ın ismini ve esmasını binlerce defa tekrar etmek değildir, O’nu yaşamaktır.

Tesbih gibi, zikirde de şuur şartı aranır. Zira zikir Kur’an demektir, Zikrullah da Kur’an demektir. Şuursuz kuran okunmaz.

 

RAMAZANDA İNFAK, FİTRE, SADAKA:

 

Kur’an’da sadece üç şey “Allah yolunda” (fî sebilillah) emredilir: Cihat, hicret, infak.

İnfak, yarar veren bir şeyi ona muhtaç olan biriyle karşılıksız paylaşmaktır. İnfak imkânla değil imanla alakalıdır. Birinin fazlası diğerinin eksiğidir. Allah’ın sana verdiği bir imtihandır. 40-1= 39 yapmaz, 400 yapar. Bu iman matematiğidir.

Mülk Allah’ındır. İnsan bu cihana sahip olmak için değil, şahit olmak için gelmiştir.

Kur'an infaktan o kadar çok söz eder ki, "vahiy insana Allah yoluna vermeyi öğretmek için gelmiştir" dense yeridir.

İnfak, kişinin Allah’ı kazancına ortak etmesidir. Allah yolunda harcamak, eksiltmek değil çoğaltmaktır. Allah için vermek, vermek değil almaktır. Sadaka Allah’a bir güzel borç vermektir: Karzı Hasen. Sen kulca verirsin o Allah’ça öder.

 

KUTSALIN KAYNAĞI KURAN

 

Ramazanda Rabbimizden bize gelen hediye kurandır. Ramazan ve oruç kuranın aracıdır. Kuran baş ise, ramazan ve oruç şapkadır; zarf mazruf gibi. Kurana zoom yapmak lazımdır, zira kutsalın çıkış noktasında kuran var.

Ramazan kuranın doğum ayıdır ve oruç tutarak kutlanır. Sadece ramazan mı? Ömrün ramazan olsun ki, ahiretin bayram olsun.

Bereket zamanda değil Kuran’dadır. Sözlerin sultanını verdiği için, ayların sultanı oldu

Salihatı bırakıp, sadece hasenat olan namaz kılıp oruç tutarak üç aylar ve Ramazan, Kadir ve Bayram kutlanamaz.

Nasıl kutlanır? Rabbimizin tenezzülen yolladığı 6236 Kuran Mesajlarını BİN AY süresince okuyup gerekeni yaparak kutlanır

Nasıl kutlanır? Kuran sana nazil olarak. Kuran ayetleri sana nazil olmuyorsa, Esmai Hüsna yoluyla Allah’la tanış biliş olmuyorsan, yeryüzü halifesi olarak aziz (üstün, güçlü, şerefli) değilsen, bu dünyada ne anlamın olacaktır?  

BİN AY süreyle her gün soruyor musun, “bugün bana hangi ayet inzal oldu” diye.

Allah anlam demektir, amaç demektir. Allah’sız hayat sıkıcı, Allah’sız insan hiç, Allah’sız hayat sapıklıktır.

Kalpler ancak Allah ile tatmin olur (Rad 13)28). Allah ile tatmin olmazsanız bunalım başlar.

İnsan İslam’ı, İslam da insanı arar. Ne zaman arar? Sadece üç aylarda, ramazanda veya kandillerde mi arar? İnsan Allah’ı BİN AY arar, bir ömür arar, hep arar.

Allah’ı gereği gibi tanımadan ve anlamadan Allaha gereği gibi kulluk edilemez; bu kesin. Kesin olan bir şey daha var; Esma-i Hüsna bilinmeden Allah gereği gibi tanınamaz

Esma insana Allah’ı ve kendini tanıtır; ilahi senaryodaki rolünü ancak insan olarak oynayabilirsin der.

 

ALLAH SAMEDDİR. BÜTÜN ZAMANLAR VE MEKÂNLAR KUTSALDIR

 

Allah tevbeleri her an ve her yerde aracısız kabul eder. Hac ve umreye, Arafat’a sadece af ve Tevbe amaçlı çıkılmaz. Onların gayesi başkadır.

Mesela Cuma Namazlarının eğitim toplantısı olduğunu, bu eğitimin BİN AY her hafta sürekli olduğunu, erkeklerden daha fazla kadınlara farz olduğunu anlamak durumundayız.

Aydınlanma, temizlenme ve arınma sadece Ramazanda ve Kadir gecesinde olmaz. Sadece kandil gecelerinde de olmaz. Aydınlanma ve arınma Allah ile yani kuran ile her an olur, her yerde olur. Kuran, bozulan sistemlerimizin ayar rehberidir. Bozulan, virüs giren, programlarında parça kaybedenler; formatlanmak ve fabrika ayarlarına geri dönmek için Kur’an’a gitmelidirler.

Ramazan kuran ayıdır, doğru. Diğer aylar ne ayı ki?

80 milyon Türk vatandaşının tamamı, üç ay sürekli namaz kılsa ve herkes oruç tutsa ne yapmış olur? Kulluğun sadece Allah’a bakan yüzünü yapmış olur.

İnsan olarak siz sıradan bir tür değilsiniz ki? Bütün kullardan sorumlusunuz? Hatta 7 Milyardan. Siz Allah’ın yeryüzü kalfasısınız (Bakara 2/30).

Kula bakan yüzünüz adalet ve infak olmak zorundadır. 80 Milyonun, hatta 7 Milyarın adaletinden ve nafakasından sorumlu bir Kalfa olarak camide ne kadar kalabilirsiniz? Sadece bir vakit namaz süresince. Yeriniz cami değil, muhtaç insanların yanıdır. Allah Resulü ve Raşit Kalfalar böyle yaptılar.

Zekât sadece ramazan ayında ve üç aylarda verilmez. Zekât BİN AYLARDA verilir. Zekât da sadaka da farzdır ve müminin eli cebinden çıkmayacaktır

Kuranda, “Veyl onlara, yazıklar olsun onlara, lanet olsun, ne biçim insan bunlar, yazık yazık vay haline” gibi 29 yerde geçen ayetlerin tamamı infak ile alakalıdır: Yetimi doyurmuyorsun, yolcu ve fakiri dikkate almıyorsun. Ne biçim Allah taraftarısın sen (Musalli).

 

HESAPLARINIZI BİN AYLIK YAPINIZ

 

Allah ile günde 5 vakit randevunuz var, randevunuza mutlaka gidiniz. Elest sözleşmesindeki sözünüze sadık kalınız. Eğer randevunuza gidemediyseniz, Allah ile konuşup özür dileyiniz. Eksik ve yanlışlarınızı aranızda görüşerek hallediniz.

Tevhid ve adaleti, dua ve infakı, zekât ve sadakayı, bedeni geri plana itip ruhu ön plana almayı sadece bir ay mı yapacaksınız?

Peki, 11 ay ne yapacaksınız?

Ya BİN AY ne yapacaksınız?

BİN AYI bir bütün olarak düşünün. Kesintisiz BİN AYI yaşayın.

Allah’lı yaşamayı Üç aylar, Ramazan, Regaib, Berat, Miraç, kadir vb diye indirgemeyiniz. Bunların dışında kalan zamanlar da en az onlar kadar mübarektir ve BİN AYDAN daha hayırlıdır.

Adına sure lütfedilen Kadir gecesi yılda sadece bir gece midir? 364 gün melekler ve vahiy Allah’ın emirleriyle selametimiz için inmeyecek mi? Sadece Kadir gecesini yakalayan mı selamete erecek? Bilinsin ki, bu din arı, duru, net, kolay ve anlaşılır dindir, piyango ve loto dini değil.

Kuran’ın anlayarak okunduğu her an Kadirdir (kıymetlidir, değerlidir).

Ramazan alışkanlıklarımız 11 ayı kapsamayacaksa, o kadar uzun süre vahyin doğumunu oruçla niçin kutladık ki?

Ömrümüz ramazan olsun ki ahiretimiz bayram olsun.

Allah tevhid sahibidir ve bin aylık zamanı bölmez, mübarek kutsal diye ayırmaz. Yerleri ve makamları da kalitelerine göre tefrik etmez. Duaların kabulü için belli zamanlar ve yerler de tarif etmez. Tevbelerin kabul zamanları ve yerleri de yoktur.

Her yer Allah’ın. Allah’ın mülkü olmayan yer mi var? Allah duaları ve bağışlanmayı her yerde kuluna lütfeder de lütfeder. Kulunun bağış müracaatını her yerde kabul eder ve bağışlar. Hem de çok kısa bir zamanda. Sadece estağfurullah dememizi bekler ve anında sıfırlar. Bağışladım bile demez kulum utanmasın diye. Yüzümüze vurmaz, yine mi sen demez, bizi ezmez.

Ramazanlarda içkiyi bırakan insanları seviyorum. Allah’ın bir mübarek ayında hatırını sayıyorlar ve ar ediyorlar, hayâ ediyorlar. Ne olurdu, onlara Rabbimizin bütün zamanlarının mübarek olduğunu öğretebilseydik, anlatabilseydik.

 

ÖMÜR BOYU ORUCA NİYET:

 

Gelin hep birlikte ömür boyunca oruca niyet edelim:

“ Niyet ediyorum Rabbim senin rızan için bütün ömrüm boyunca oruç tutmaya, niyet ediyorum Rabbim kalbimi, dilimi ve bütün vücut azalarımı günahtan ve haramdan sakındırmaya, bana verdiğin emaneti senin yolunda harcamaya.

Niyet ediyorum Rabbim bütün ömrümce vahyi hayatıma koymaya.

Niyet eyledim Allah’ım ömrümü ramazan, ahiretimi bayram yapmaya.”

Allah’u Ekber