MEDENİYETLER ŞEHRİ HATAY

MEDENİYETLER ŞEHRİ HATAY

Kimsenin gelecek planlarında ve hayallerinde ölüm ve felaket beklentisi yoktur. Hazırlıksız yakalayıverir.  Ancak önceden  elde edilen bilim verileri birer ikazdır ve hayallerimizde olmayan bu durumlara karşı aklımızı başımıza almamızı söyler. Kulaklar duyar, beyin algılar ve para hırsı galip gelmezse eğer. 

Hatay’daki depremde ne geçmişten ders alan vardı ne gelecekte olacakları hayal eden. Şehirleşme adına yapılan yeni, dışı güzel, aslı kötü apartmanlarda, sitelerde hayat bir gecede durdu. 

ÖNCE INSANLAR ...
SONRA ŞEHIR ÖLDÜ. 

Yeni imar edilen(!) bölgelerde sadece toz bulutu, molozlar, tek tük ayakta kalmış, yıkılmayı bekleyen ya da yıkılmaması için (neden belli değil) kanuni izin çıkartılmış ancak her an bir sarsıntı ile yerle bir olacak binalar var. Görüntü aynen her birinin içinde patlatılmış bombalar ile parçalanmış beton duvar ve sıvalardan ibaret bir dikinti (Azerbaycan Türkçesi ile tam bu ifadeye uygun bir görüntü). 

Şehrin ayakta biraz olsun kalmış, yaşamak için direnen, Hatay’ı hayata bağlamaya, kalkındırmaya çalışan kısmı eski Hatay. Birçok eser, cami, yapı yıkılmış bile olsa yine ayakta kalanlar o bölgede olanlar. 

Konteyner veya çadır kentlerde yaşamaya tutunanlar, geçici dükkanlarda ticaret yapmaya çalışan esnaf, açık havada sandalye üzerinde ikram yapılan geçici lokantalar ile hayat canlandırılmaya çalışılıyor. Hatay eskisi gibi güzel yemekler, baharat, yeşillik kokmuyor, Havası sizi ipek kumaşları, şalları gibi yumuşacık sarmalamıyor. Ayakta kalmaya çalışanların gözünde ümit ile umutsuzluk bulutları sık sık yer değiştiriyor. 
Hayat ve ölüm, geçmiş ve gelecek, neşe ile hüzün hepsi iç içe.

Oysa... Hatay ve hayat kelimesi aynı kelimelerden oluşuyor 

Yardımlarımız ve onların yanında olduğumuza dair şubat ayında yaptığımız ilk ziyaretler bitti ve onlar tek başlarına kaldılar yeniden. Haber bile yapılmıyor artık o bölgeden.

Türk Ocakları Genel Merkezi Arama Kurtarama (TOAK) Ekibi olarak Hatay Bozhöyük Köyü İlk ve Ortaokuluna  tüm öğrencileri kapsayan, bütün ihtiyaçların yer aldığı  kırtasiye torbaları ile ziyarete gittik. Ziyaret de sohbet ettiğimiz öğretmenler ve öğrencilerdeki hayata, geleceğe dair duygular çok karmaşıktı. Ziyaretimiz ise onları çok mutlu etti. 

“Gördük ki yalnız değiliz, Sadece gelmeniz bile bizim icin tarif edilemez bir moral oldu” dediler.

Anladık ki: Önce koşup yardım etmek, sonra terk etmek olmazmış. Türk’e göre bir davranış değilmiş.
Devamlılık sağlanması şartmış. 

Çoban ateşleri yanmalı, ufak ufak...  
Ve sonra onlar birleşip büyümeli.
Eskiden yapılan Hatay gezileri yeniden başlamalı. 
Maddi ve manevi destek olmak için.

Herkesin bir köyü, ailesi olmalı kardeş olarak seçtiği.
Belediye başkanının yeni yaptırdığı Hatay Sofrası binasında yemek yerken, Hatay’ı seyretmeli ve ders almalı. 
Sonra yeniden şehre inmeli ve bir işin ucundan tutmalı.

ÖLEN ÖLDÜ: KALAN SAĞLAR BİZİM KORUMAMIZDA ARTIK,

Görsel Galerisi

MEDENİYETLER ŞEHRİ HATAY
TOAK
MEDENİYETLER ŞEHRİ HATAY
TOAK
MEDENİYETLER ŞEHRİ HATAY
TOAK
MEDENİYETLER ŞEHRİ HATAY
TOAK
MEDENİYETLER ŞEHRİ HATAY
TOAK
MEDENİYETLER ŞEHRİ HATAY
TOAK