Yemen ve Kızıldeniz’ de neler oluyor?

Yemen ve Kızıldeniz’ de neler oluyor?

NAZİLLİ TÜRK OCAĞI ŞUBESİ FAALİYET HABERİ
Nazilli Türk Ocağı derneğinde 3 .Şubat 2024 cumartesi günü Yemen ve Kızıldeniz’ de
neler oluyor? İsmiyle bir konferans düzenlendi.
Konuşmacı Pamukkale Üniversitesi Rektör yardımcısı Tarihçi Prof Dr Durmuş Akalın’dı.
Oldukça ilgi gören konferansta AKALIN;
“Yemen bulunduğu coğrafya itibariyle Kızıldeniz, Aden Körfezi gibi stratejik konumlarda
bulunmaktadır. Demografik olarak çok fazla kabilenin bulunduğu Yemen, kabilelerin
rekabetleri altında bir siyasi ve toplumsal iklim yaşamaktadır. Kabilelerin dinsel ve
mezhepsel farklılıkları düşmanca bir durumun yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Aynı
zamanda Yemen’in engebeli ve dağlık arazileri Yemen’in kontrol edilmesini de oldukça
zorlaştırmaktadır.
Türklerin Yemenle olan münasebeti ise Yavuz Sultan Selim ile başlamıştır. Osmanlı
Devleti yalnızca Mısır’ı ele geçirmemiş, coğrafyanın birbiriyle olan ilintisi sebebiyle
Yemen’den tutun tüm Ortadoğu’nun faydalarının yanı sıra cefasını da üstlenmek
durumunda kalmıştır. Ancak engebeli coğrafya nedeniyle iç bölgeleri kabilelere bırakıp
sahilde kalmayı tercih etmiştir.
Coğrafyanın kaderi ise Süveyş Kanalı fikrinin ortaya atılması ve inşa edilmesiyle baştan
aşağı değişmiştir. 19. yüzyılda İngiltere’nin coğrafyaya dahil olması ile Kızıldeniz ve
Yemen daha önemli bir konuma geldi. Özellikle gemilerin kontrolü ve ticaretin kendi
hakimiyetlerinde ilerlemesi için Yemen’e ve Ortadoğu’ya orduları ve fikirleri ile şekil
vermeye çalıştılar. İngilizler 1967’ye kadar Yemen’de kaldılar. Gittiklerinde çok daha
sorunlu bir Yemen bırakmışlardı. Kabilelerin devletin belli başlı kurumlarında
kümelenmeleri ve dini, mezhepsel olarak bölünmüş olmaları büyük devletlerin kabileler
ile anlaşmalarına ve bölgede etkili olmaya çalışmalarına olanak vermektedir. Husilerin
günümüzde İsrail ile olan münasebetleri de aslında Şii olmaları hasebiyle İran’la olan
yakınlıkları ile açıklanabilir. Görüldüğü üzere Kızıldeniz, Süveyş Kanalı, Aden Körfezi gibi
stratejik bölgelerin olması geçmişten bu yana coğrafyanın kaderini belirlemektedir.
Günümüzde olan gelişmeler de bu etmenlerden ayrı düşünülemez.” Dedi
Konferans hediye takdimi ile sona erdi.